Başıma bir iş gelmeyecekse...

para alıyodur hükumetten... aynı bi akrabama teklif ettikleri gibi .. başını kapat bin otobüse bütün gün gez biz sana para yollayacağız

Override : Gazi Mustafa Kemal Atatürkü sevmeyen bir kişi bu ülkede durma hakkı yoktur olamazda... bu kadınlar AKP nin yalakaları

+1 Kardeşim eğer bu ülkeyi kuranı sevmiyorsan git sevdiğinin ülkesinde yaşa...Bi kere düşünün eğer Mustafa Kemal olmasaydı o kadın orada o kadar özgürce konuşuyor olamazdı değil mi ? Bu ne büyük terbiyesizlik ahlaksızlık....Minnet duygusu yok.

unknow : '' Gölge etme başka ihsan istemem . ''

Bu ülkeyi ve izlediği rejimi beğenmiyormusun ?

O zaman istediğin düşünceyi paylaşabilme hakkını kullanmak yerine , istediğin zaman bu ülke sınırlarını terkedip istediğin ülkenin sınırları içine girebilme hakkını kullanmalısın.

Burada alıntı yapılabilecek öyle çok yazı vardı ki, bir tanesiyle başlayayım, yazımın geri kalanı da zaten pek çok posta cevaptır..

Öncelikle devlet için halk olunmaz, halk için devlet olunur. Kimse bu ülkenin işleyişini, siyasi yapısını, ekonomik, kültürel yapısını beğenmediği için ülkeyi terketmez, terketmesi de beklenmez. Demokratik ve kanuni yollardan kendi fikirleri doğrultusunda dilediği her şeyi yapmakta özgürdür. Bu yüzden Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Arkadaşlar biraz aydın olun. Sizler faşist misiniz? Sizler açık görüşlü değil misiniz? Beğenmiyorsan defolur gidersin anlayışı nereye varır? Ya beğenmeyen sen olsaydın?

Orada konuşan kadınlara, "mal" "gerizekalı" vs vs çeşitli hakaretlerde bulunan genç arkadaşlarım. Muhtemelen orada bulunan kadınlar pek çoğumuzdan daha üst bir zeka ve kültür seviyesine sahiptir ki oradadırlar ve oraya çıkıp kendileri gibi düşünmeyenlere mal demiyorlar. bunun gibileri öldüreceksin demiyorlar..

"Gazi Mustafa Kemal Atatürkü sevmeyen bir kişi bu ülkede durma hakkı yoktur olamazda..." denmiş. Siz kim oluyorsunuz da kimin kimi seveceğine karar veriyorsunuz? kendinizle ilgili kararları vermeye dahi dün başladınız, dün erişkin oldunuz.

İnsanlar istediğini düşünür, bu anayasal haktır.
İnsanlar düşündüğünü beyan eder, bu anayasal haktır.
Hiç kimse düşünceleri sebebiyle bir başkasından ayrı tutulamaz, bu anayasal haktır.
Hiç kimse hiç kimseyi sevmek veya yaptıklarını tasvip etmek zorunda değildir. Aklımızı başımıza alıp aklı başında insanlar gibi konuşalım.

Bir insanın Atatürk hakkında düşündüklerinin yanılgı olduğunu düşünüyorsan. Alırsın eline tarih kitaplarını ve en önemlisi Nutuk'u Atatürk budur ve bunları yapmıştır, eğrilerini doğrularını tartışırsın ve halen istediğini düşünmek ona kalmıştır. ve kim bilir belki onun değil senin düşüncelerin değişir. Burada nutuk çeken pek çok kişinin aslında ne kadar az bilgisi olduğunu düşünürsek..

Bak şimdi Atacker o iş öle olmuyor işte adam geliyor hükümetin yönetim biçimini sevmiyor değil...Bu hükümet sayesinde onlar orada...Yani şu anki hükümet olmasa başka birileri olsa o kadınlar orada onları söleyemezdi benim dediğim asalım keselim değil...Diyorsun onlar sizden daha üstün zekalı ben bunu kabul etmiyorum çünkü zeki insan düşünür...Eğer Mustafa Kemel ATATÜRK olmasaydı onlar şu anda bu kadar özgür davranamazlardı evlerinden çıkamazlardı sadece gözlerinin görünebileceği bir elbisenin içine girmek zorunda olurlardı...Benim anlatmaya çalıştığım bu eğer böle bir yaşam istiyorlarsa o ülkeye gitsinler..Onlara bu özgürlükleri veren adama insan saygı ve sevgi duyar zorunlu olarak...Bu çocuğun babasını sevmesi gibi...Baba çocuğunu büyütür sevgi ile çocukta ona minnet duyar....Suratına tükürmez....Pis şeriyatçılar...

Bak şimdi diyorsun o insnalar o olacaklarla mutlu olurdu bende bunun karşılığında o şekilde yönetilen ülkeler var ülkemizi bölmeyin cevabını veriyorum...Ve diyorsun demokratik bir şekilde sorunların üstünde duralım...DEMOKRASİYİ İSTEMEYEN ÇEKSİN GİTSİN mi diyeyim ? ben derim....
Neden çünkü en başında dedin demokratik bir şekilde çözeceğiz demokratik bir şekilde demokrasiyi yok edeceğiz değil...

atacker :

unknow : '' Gölge etme başka ihsan istemem . ''

Bu ülkeyi ve izlediği rejimi beğenmiyormusun ?

O zaman istediğin düşünceyi paylaşabilme hakkını kullanmak yerine , istediğin zaman bu ülke sınırlarını terkedip istediğin ülkenin sınırları içine girebilme hakkını kullanmalısın.

Burada alıntı yapılabilecek öyle çok yazı vardı ki, bir tanesiyle başlayayım, yazımın geri kalanı da zaten pek çok posta cevaptır..

Öncelikle devlet için halk olunmaz, halk için devlet olunur. Kimse bu ülkenin işleyişini, siyasi yapısını, ekonomik, kültürel yapısını beğenmediği için ülkeyi terketmez, terketmesi de beklenmez. Demokratik ve kanuni yollardan kendi fikirleri doğrultusunda dilediği her şeyi yapmakta özgürdür. Bu yüzden Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Arkadaşlar biraz aydın olun. Sizler faşist misiniz? Sizler açık görüşlü değil misiniz? Beğenmiyorsan defolur gidersin anlayışı nereye varır? Ya beğenmeyen sen olsaydın?

Arkadaşım benim demek istediğimi tam olarak anlamamışsın yada yanlış şeyler çıkartmışsın .

Kadın arkadaşımıza şunlarıda söylemek isterim , beğenmediğin Mustafa Kemal kadınları toplum içerisinde aşağalamadan kurtararan , onları erkeklerle aynı düzeye getirmeye çalışan , onlara erkeklerin sahip olduğu hakları tanıyan insandır . Eğer sen o insan olmasaydı o gün televizyona çıkıp istediğin herşeyi özgürce söyleyebilme hakkına sahip olacakmıydın , insan olduğunun farkında olabilecekmiydin ? ( bknz : bazı ülkelerde kadınların toplumun arasında gezmezi dahi yasak.. )

Programa gelicek olursak o kadar insan içerisinden Atamızı sevmeyen insanları yayına çıkartıp burda bunları söyletmek neden , söyletebilirsiniz hakkınız yok demiyorum fakat bu kızlarımıza karşı doğruları savunmamak neden ?


Bence bu düzmecelere gelmemek gerek , bir arkadaşımızın imzası var ;

Sağ - Sol , Sunni - Alevi , Türk - Kürt , ve en son Dinli - Dinsiz... NE KADAR APTALSINIZ...

Hep aynı oyun. Bölen aynı , bölünen aynı...

"Humeyni’yi seviyorum.

Atatürk’ü sevmiyorum.

Maraş’ta Fransız askerleri Nene Hatun’un başörtüsüne uzandı. Sütçü İmam ilk ateşi açtı, böylelikle Kurtuluş Savaşı başladı. O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanlar hep Müslüman... Atatürk olmasaydı, İngilizler olsaydı, haklarım daha geniş olacaktı."

*

Böyle dedi.

*

"Türbanlı böyle dedi" demiyorum; çünkü bütün türbanlılar böyle düşünmediği gibi, böyle düşünen türbansızlar da var.

Demem şu...

*

Nene Hatun, Maraşlı değil.

Erzurumlu.

Savaştığı düşman, Fransız değil.

Rus.

Rus başörtüsüne saldırmadı.

Aziziye Tabyası’na saldırdı.

Milli mücadelenin mangal yürekli evladıdır ama, milli mücadelenin ilk kurşununu Sütçü İmam sıkmadı.

Hasan Tahsin sıktı.

Maraş’ta değil, İzmir’de.

Takvime bak.. Hasan Tahsin’in tetiğe basmasıyla, Sütçü İmam’ın tetiğe basması arasında 6 ay var...

Sütçü İmam, Fransız vurmadı.

Ermeni vurdu.

Maraş’ta düşmana ilk müdahaleyi yapan da, aslında Sütçü İmam değil.

Çakmakçı Sait.

Silahı yoktu.

Yumruğuyla saldırdı.

Şehit oldu.

Maraş’ı önce kim işgal etti?

Arkadaşın İngilteresi!

Kim sesini çıkarmadı?

Arkadaşın padişah efendisi!

Kim kurtardı?

Arkadaşa daha geniş haklar tanıyacak olan İngilizlerin gemisiyle kaçan padişah efendinin idam etmek için arattığı Atatürk!

*

O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanların hep Müslüman olmadığını da görürsünüz...

Bizzat Ordinaryüs Profesör Mazhar Osman’ın ağlayarak okuduğu "şehit listesi"ne göre, bu toprakları İngilizler işgal etmesin diye savaşan, can veren İstanbullu hekimler arasında, 140 Türk, 32 Ermeni, 25 Rum, 18 Yahudi var.

Ve, dikkatinizi çekerim, hepsine birden "şehit" demişler... Çünkü şehitlik kavramı, "o dönemin sosyolojik yapısı"na göre, dinle alakalı değil, yurtseverlikle alakalı.

*

Uzatmayayım.

Tehlike ne İran’dır, ne İngiltere...

Kara cehalettir.


Böyle bir mail aldım