33
İstanbul
, Türkiye
264.58
2035
28
Geçen gece hepsini öldürdüm.
Britain köprüde savaşmak için anlaştılar. Lord Neran ve loncası için ölüm kalım savaşıydı aslında. Lord Neran anlaşmıştı ancak eski gücü yerinde değildi. Lord Noxier bunu bildiği için ısrarla hatırlatıyordu bu savaşı ezeli rakibi Neran'a. Elçilerden birisinin getirdiği mektup Neran'ı kızdırmıştı. Lord Tymaron ve Lord KeLL kendilerini britanya şarabına vurmuştu. Vebruer ise balıkçılık yapmaya devam ediyor, geçimini sağlamaya çalışıyordu. Gemisine saldıran ejderhayı güçlükle engellemişti. Eski güçler yoktu artık. Devran dönüyor, güçler kaybediliyordu.
Savaşa sadece iki gece kalmış olması ve hiç okçu olmaması endişelendirmişti Britain halkını. Genç nesiller savaşla ilgilenmek yerine, şehri terk etmeye başlamışlardı. Neran kararını vermişti. Ne olursa olsun, o savaşa katılmalıydı. Önce Tymaron ve KeLL'i bulmalıydı. Daha sonra ise diğer savaşçıları... Kılıcını alıp, düştü yola. Neran'ı gören halk, şaşkındı. İnsanlar onu saygıyla selamlıyorlar, içten içe bu savaşın bir gün biteceğine inanıyorlardı.
Yeteri kadar yiyecek ve içecek stoğu yapmak üzere Vebruer'in yanına gitmişti Neran. KeLL ve Tymaron bu sırada okçuluğu öğrenmeye başlamış, hatta demir zırhları delebilmek için ateş topu oklar yapıyorlardı. İki gün sonra olabildiğince hazır duruma gelmişlerdi.
Britain köprüde bekleyen gözcülerden birisi, tüm gücüyle bağırıyordu. "Yaklaşıyorlar!"...
Lord Qnd ve Lord Noxier Britain köprüye ayak bastığında, Oklar hazır durumdaydı. Bir anda ortalık harabe alanına dönüşmüştü, Kan kokusu, kılıç sesleri...
Neran tam yenildi derken arkadan bir ses duyuldu... "Kal Vas Flam"... Bu büyücü Lucretius'un sesiydi. Öleceğini bile bile gelmişti...
Gece gece nerden estiyse yazdım öyle :yes
Ahah. Cok ilginc olmus, Veb.
... iki satirlik adamlari musallat ettik ömrümüze, bundandir böyle dibe vurusumuz.
... artik söndürmüsüz feneri salas bir balikcida.
33
İstanbul
, Türkiye
264.58
2035
28
David imzanda ki serverın yeni tasarımı bana dipsizkuyu'yu hatırlattı -.-'