Slm arkadaşlar bugun buyuk bir insanı size tanıtıcam (herkes tanıyordur gerçi). Biyografisini koyup sizleri sıkmak istemedim cümle cümle alıntı yaparak anlatmaya çalışıcam.
AZİZ NESİN
boyundan 2 kat fazla kitap yazmis adam. caliskanlik ve cimrilik abidesi. erdem timsali.
turkler salaktir
diyebilecek kadar cesurdu
olaganustu gelişmiş gozlem gucu
acimadan sarfettigi kelimeler
az rastlanacak konular
yabancilaşmiş ve duyarsizlaşmiş tiplemeleri
aziz nesinin türklerin zeka derecesi hakkındaki fikirlerinden sonra bi tartışma programında bu konu tartışılıyordu. tartışmada aziz nesin ve ona karşı olan 3-4 kiş daha vardı. bi tanesi türklerin ne kadar iyi insanlar olduğunu anlatmaya başladı, mesela dedi "almanyadaki işçilerimiz ne kadar masum, iyi niyetlidirler, hatta şöyle bir türkü de vardır : alamanya alamanya benden aptal bulamanya". aziz nesin dahil herkes şaşırmıştı, herif hem verdiği örnekle hem de bizzat kendi varlığıyla aziz nesini haklı çıkarmıştı.
''hayatim suresince boyum kadar kitap yazdim ama beni sevmeyenler buna da mazeret bulup -onun zaten boyu kisaydi- diyebilirler.'' demi$ bir vakitte..
ne oldugunu bilen insanlardan biriydi. hic bir zaman ne oldugunu saklamamis, bu yuzden yakilmak istenmis, turlu zamanlarda (ki hayatinin uzunca bi suresi) nezarethanede ve hapiste gecirmis, buna ragmen butun yapilanlara kizip cekip gimek yerine kalip insanlarin gozunu acmaya caba harcamistir. sagliginda gorup soyleyemedim bari buraya yazayim. sagol* aziz abi...
aziz nesinle yapilan bir roportajdan ogrenmi$tim:bir ara buna yonelik tehditler artinca apartmanin onune bir tane polis memuru yolluyorlar koruma ayagina.derken birkac gun sonra apartmandan cikarken polise soruyor 'neden bekliyorsun burada' diye.polis de '$u yan apartmanda aziz nesin diye ya$li bir adam var,onu korumak icin bekliyorum' diyor.bundan sonra hicbir zaman koruma istememi$ devletten..
kitaplarini okuyarak buyudugum, saygi duyulasi, yuce insan
türkiye istatistik enstitüsünün yıllardır tüm varını yoğunu koyup araştırdığı fakat başarılı olamadığı türkiyedeki salak oranını açıklayan kişi
27 mayıs ihtilaline o kadar sevinmiştir ki, dayanamayıp aldığı uluslararası ödüllerden birini devlete bağışlamıştır. akabinde de ihtilal sonrası hapishaneye atılan ilk kişilerden birisi olmuştur. eee burası türkiye olur böyle vakalar....
bir işçi hareketine karşı çıkmış (gereksiz/yanlış olduğunu söylemiş) işçiler de "aziz nesin sen nesin" diye slogan atmışlar. can yucel de bununla ilgili "sen" (bkz: saint) "aziz" in fransızcasıdır diyerekten aziz nesin'e bir hoşluk yapmış.
ölümünü duyduğum anda ağladığım müthiş insan. tüm eserleri incelenip "bu adam hepimizi anlamış" demeniz olasıdır.
ayrıca yaşlı bir amca ile yapılan röportajda "vallahi adam haklıymış, bende dahil türkiyenin %60ı salakmış!" demesi beni bayağı bir güldürmüştür.
bu ulkeye fazla gelmis yazar..kendisinin belirttigi uzere ulkenin yaridan cogu aptaldir..ama ey rahmetli aziz sorarim sana yarisindan fazlasi aptal olan bi topluluga siz aptalsiniz demek ne kadar akillicadir..
cogu zaman dorulari soylemis
cogu zaman yapilmasi gerekenleri yapmis
cogu zaman yazmasi gerekeni yazmistir
ama
dorulari soylememesi gereken zamanda
yapilmasi gerekenleri yapmamasi gereken zamanda
yazmasi gerekenleri yazmamasi gerektigi bi anda..
ha yerinde olsam ayni seyleri mi yapardim..suphesiz..lakin su an sevildiginden daa cok sevilip bir ilah olmasini saglayabilirdi..yazik oldu..dorulari soylemeyi sevilmeye yeg tuttu..
vakfının bahçesinde yeri belli omayan bir mezarda gömülüdür.* bunu duyduğumda herhalde kimse gelip de başında dua etmesin diye yaptırmıştır diye düşünmüştüm. hatta çaktırmadan gidip bi fatiha okusak ne bozulur hehe diye hınzırca düşündüğüm de olmuştur hani.
turkiye sartlarinda ecelinden olebilmesinin buyuk basari oldugunu dusundugum buyuk yazar
"sondan bir önceki hiçbir görevini yapmayanların, 'son görevimizi yapıyoruz' deme ikiyüzlülüğünden tiksiniyorum" deyip cenaze töreni istememiş ve kendi kurduğu vakfın bahçesine gömülmüş yazar. "o geceyi yazmak" adlı yazısını okuyunca, bende cenaze torenlerini sorgulamaya basladim.
söyledikleri konusunda ne kadar çok haklı olduğunu şu an daha iyi anlayabildiğim büyük insan.
eceliyle ölümüne üzülenlerin oranı nedir diye merak etmişimdir hep..mutlaka cennettedir şimdi.
"bi bok bilmiyorsun. işin kötüsü bi bok bilmediğini de bilmiyorsun" demiş üstad mizahçı. artık kim dellendirdiyse bu kadar. gariptir, son zamanlarda bu sözü söylemek istediğim çok fazla olay oluyor. belki de ben bi bok bilmiyorum. bununla beraber, bi bol bilmediğimi de bilmiyorum.*
-"türk toplumunun mizaha olan ilgisi sizce zekasindan mi ileri geliyor?"
-"ne zekasi? bu milletin yüzde doksan biri 82 anayasasi'na evet demistir. geriye kaliyor yüzde dokuz. hadi biraz iyimser olalim, ama yüzde altmisi aptal bir milletiz."
bu cevaptan sonra rahmetli mahkemeye verilmistir,"yapmayin ,etmeyin.eger mahkemeyi ben kazanirsam sizin aptalliginiz mahkeme karari ile tescillenmis olur" dediyse de alingan insanlarimiza söz dinletememis,mahkemeye verilmis ve sonucta da mahkemeyi kazanmistir.
türkiye ye en az üc dört beden büyük gelen bir yazar.topragi bol olsun.
dogru soyledigi icin dokuz koyden kovulan. onuncu koyde huzur icinde olmasini dilenen yazar
6 - 7 eylül olaylarından sonra "nasıl olsa bizden* bilecekler" diye düşünerek valizini alıp birinci şubeye giden mizahçı, düşünür, yazar.
o, herhangi bir inancın mensubu olmadıgını simdiki gibi lumpenlerin,liboşların, statükocularin içinde değil demokrasinin en cıkmazda, siyasetin en bagnaz en yobaz oldugu zamanlarda soyledi. yakmak istediler, yine soyledi. yurekli insan..
dunyanin en sansli insani olsa gerek. yoksa, bu ulkede, turkiye'de onun yasadigi gibi bir hayati yasayip da bir cinayete kurban gitmeden, eceli ile olmek pek mumkun degil.
1993 yilinda aydinlik gazetesi'nin basyazarligini yapmis, sivas'ta yakilmak istenmis ancak ayakta ölmüs kisidir.
kenan evren hakkında dava acabilecek kadar gozu pek bir adamdı. simdi onun gibisini bulmak zor.
22 temmuz seçimlerinin gizli galibi.
emin çölaşan ile yaptığı söyleşiye göre * genelde ateist olması ile tanınmasına rağmen; dinlere ve inananlara saygısı olduğunu belirtmiştir. yani aslında genelde "tanrıtanımaz", "bize küfrediyor" vb. diye bilinse de adam kendisinin inanmadığını ama bunun inananlarla ilgili bir kötü bir düşüncesi olmadığını belirtiyor. ilk olarak vay şerefsiz allahsız diye dalmadan önce bunların bilinmesi süper olur.
ayrıca bir kitabı en az 4-5 kere yazdığını en son haline gelene dek birçok değişimden geçirdiğini anlatmıştır. (ilk nüshaları eski yazıyla ve eliyle yazıyormuş, öyle kolayına geldiği için)
harp okulu mezunu olup atılmıştır, atılma sebebi de bir askere izin vermesi ama bu askerin de izinden gelmeyip başka yere atandığı halde ortalıkta olmamasıdır.,
milli eğitim bakani hüseyin çelikin , uluslararası müslüman ülkelerde din eğitimi ve avrupa’da okullarda islam öğretimi konferansinda "bu ülkede aziz nesin’in dinsiz olarak yaşayıp ölme hakkı varsa, inanan, dindar insanların da inanma ve inandıklarını yaşama hakkı vardır" gibi ultra absürd bir cümle ile andiği yazardir , ayrica kendisini bu kafayla milli eğitim bakani olabildiği için de tebrik ediyorum.
en iyi, en usta yazarlardandır. olağanüstü mizah gücüne sahipti. bugün olan bitenlere bakınca üstat geleceği görmüş diyoruz.
eğer yaşasaydı, bugün bile aynı esprileri yapacak, yazınına birşey katamayacak olan mizah üstadı. çünkü, 1950'de yazığı öyküler bile o kadar taze kalıyor ki, halkımızın, politikicalarımızın dondurucu ikliminde.. aynen devam, politikacı yaranmaya, halk aldanmaya, memur bile "küçük dağları ben yarratım"cılığa devam. bürokrasi aynı, budalalık aynı.. iyi ki ömrü vefa etmemiş demek kalıyor.
ve tanrı inancı olsaydı, sadece benim okuduğum rahmetle bile cennete girebilecek yazardı kendileri. iyi ki varmış, iyi ki var olacak.
60larda yazdigi biz adam olmayiz adli kitabi ile toplumun gunumuz toplumunun halini, yasayisini, degerlerini sezinleyebilmis, bugun dahi okundugunda etkisinden hicbir sey kaybetmemis olan yazar.
yaptığı, yazdığı ve söylediği şeylerle türk insanının ufkunu zorlamış gerçek bir aydın ve sanatçıdır.
KAYNAK: https://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=aziz+nesin